...

Author: ezelmai /

"seni sevip çekildim dedim dünya bu kadar"

Süleyman Çobanoğlu

kalbim, takma değil

Author: ezelmai / Etiketler: , , , ,


"Sezgilerimle yaşıyorum. Koklayarak, dokunarak... Kedilerin, nergislerin, insanların etrafındaki havayı kokluyor ve ne yapmam gerektiğine, nereye gideceğime böyle karar veriyorum. Hiç garantili bir yöntem değil, hep yanlış ata oynuyorum. 

Bazen kendimi korumak için sevimli bir kirpi gibi davranıyorum, ama dikenlerim en çok bana batıyor. Takma bir bilinç ve takma bir akılla gündelik hayatımı sürdürüyorum. Bir dönem kalbim yokmuş gibi davrandım. Ama o hep vardı, kalbim takma değil." 



Didem Madak - Bora Aras'la yaptığı söyleşiden...

gök sıkıntısı

Author: ezelmai / Etiketler: , , , , ,




böyle böyle yansın için can. böyle kadınlar da böyle şarkılar okuyorlar. 
üstü örtülen bir kederi saçından tutup gün ışığına sürükler gibi... bilmeden orta yerinde karanlığı gür bir ağacın kök saldığını... bilmeden göğün alçaldığını... 

biz tamamlayamadığımız şiirlerin memnun sakinleri idiysek, bu yükselen dua kimindir şimdi?
ve... kimin tutmaz duasıdır orada bekleyen gök?


böyle böyle..

Author: ezelmai /



böyle adamlar böyle türküler okuyorlar.
böyle türküler sonra,
böyle böyle
canımıza okuyorlar.


"pınar başı ben olayım, bulanırsam bulanayım
sevdiğimi bana verin, dilenirsem dileneyim"

Temrin Edebiyat Dergisi 55. Sayı / Ahmet Mithat Efendi Özel Sayısı

Author: ezelmai / Etiketler: , , , , , , , ,

Kasım ile birlikte Temrin de okurlara bir kez daha merhaba diyor! Bu ay Derginin Notu'nda Şeref  Yılmaz imzası olan 55. sayı, Ahmet Mithat Efendi Özel Sayısı olarak huzurlarınızda. Bekleyiniz demiştik, buradayız!

"Dördüncü yılımızda, altıncı özel sayımızı sizlerle 
paylaşmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurban Bayramı ile Cumhuriyet Bayramı’nı bu yıl bir arada kutlamanın çifte heyecanına Temrin ailesi olarak Ahmet Mithat Efendi özel sayısını da ekliyoruz. Ahmet Mithat Efendi adına heyecan duymamız, edebiyatın hatırını gözetiyor olmamızdan kaynaklanıyor elbette. Bu yıl Ahmet Mithat Efendi’nin vefatının 100. yılı… Ancak ele avuca gelir bir etkinlik ortaya konulabilmiş değil. Bu tür durumlarda ilk hedef tahtası Kültür Bakanlığı olur genelde. Bu sebepsiz değildir. Bakanlık, Ahmet Mithat adına Mustafa Miyasoğlu’na bir kitap hazırlattı. Kitabı henüz görmesek de Miyasoğlu’nu tanıyor olmamızdan ve onun kitap hazırlama sürecindeki titizliğini ve gayretini bilmemizden dolayı çalışmanın kayda değer bir eser olacağından kuşkumuz yok. Soru şu: Peki bu yeterli mi? Elbette hayır… Ahmet Mithat Efendi, bir kitapla ve birkaç konferansla geçiştirilecek kadar ucuz bir adam değil… Resmi kurumların ve belediyelerin bu tür anmalarda yaptıkları geçici ve başaran savma yöntemleri ise sempozyumlardır. Sempozyumlar gereksiz midir? Elbette hayır… Peki yeterli midir? Hayır… Öyleyse, adı ülke sınırlarını aşmış isimlerimiz için kalıcı ve 
kayda değer başka uygulamalar ve etkinlikler yapılmalıdır. Ahmet Mithat Beykozlu… Beykoz Belediyesi’nin bu yılın kalan iki ayında ne yapacağı da doğrusu merak konusu… Belediyelerin gündeminde Ahmet Mithat’a gelinceye kadar günübirlik çöpe atılacak birçok etkinliğin olduğunu tahmin etmek güç değil… Ahmet Mithat’ı, siyasetin ve belediyelerin anlamasını beklemiyoruz zaten. Ancak devletin anlamasını beklemek hakkımız… Yaklaşık kırk yıllık yazı 
hayatı boyunca 60 civarında roman ve hikâye bırakan bu adam, iki kalemde geçiştirilemez… Milletimize okumayı öğretme gibi hasletlere sahip, “hace-i evvel” (ilk öğretmen) gibi unvanları milletinden almış bu Osmanlı efendisi, bir iki etkinliğe hapsedilemeyecek kadar donanımlı bir şahsiyettir. Kendi zamanında  “yazı makinesi” olarak adlandırılmış bu velud kalem, göstermelik bir sahiplenme ile hak ettiği yere oturtulamaz. Hayatı boyunca iki yüzün üzerinde esere imza atmış olan Ahmet Mithat Efendi, sadece bu yıl değil bundan sonraki yıllarda da başvuracağımız berrak ve gür bir kaynaktır. Vefatından bu yana değeri artmış, günümüzde hâlâ tanımı ve içeriği, tanımlayana göre değişip duran Postmodernizm gibi akımların izlerinin onun eserlerinde görülüyor olması, 
onun nerede durduğunun açık bir göstergesidir. Ahmet Mithat Efendi, her şartta, her türlü tarzı ve üslubu denemiş, farklı farklı alanlarda eserler vermiş bir kalem olduğundan, önden gidenlerin izleri ve yeni açılan yollar bir şekilde ona çıkmaktadır. Onunla ilgili söylenecek çok şey var elbette… Bunları derginin sayfalarında 
yer alan uzmanlarının yazılarına bırakacağız. Bu özel sayıya Ahmet Mithat Efendi’nin resimleriyle katkıda bulunan ve konu hakkında  değerli birikimlerini bizimle paylaşan Mustafa Miyasoğlu Beyefendi’ye teşekkür borcumuz var. Arşivlerimizde yer alacak ve araştırmacılara ışık tutacak bu özel sayımızın da hayırlara vesile olmasını diliyoruz."

Şeref Yılmaz


Feryâd

Author: ezelmai / Etiketler: , , , , , ,

"Feryâd ki feryâdıma imdâd edecek yok
Efsuûs ki beni gamdan âzâd edecek yok

Ya Rab ne içün zâr-ı nigâr'ı şu cihanda
Nâ-şâd edecek çoksa da, dilşâd edecek yok."

Nigar Hanım

"can bula cananını, bayram o bayram ola..."

an: "ismailli gönülle teslim olmak bıçağa."

Taş Meseli: İlk Ses

Author: ezelmai / Etiketler: , , , , , ,




I. Dua

Biz göğü seven çocuklarız Rabbim
Ağzımızda sabrın o kekre tadı

Susar, dileniriz inşirahı


II. Ses
Kuyudan yükselen o dua benimdi, dur
Ve işit: İsminle başladı bu taş meseli
Perde yırtılsa göğsünde ağsa hakikat
Can içre bir kederdir bu ziyanın ertesi

III. Dua
Biz göğe bakan çocuklarız Rabbim
Kalbimizde tekrarlayan bir ağrı
…tekrarlayan bir ağrı

IV. Ses
Göğsünde büyüyen bu taş, hangi yanılgıdan
Hangi avludan eksilttin bu diri telaşı
Dolaştım durdum bir evin huzursuzluğunu
Ebabil mi bıraktı serin göğsüne bu taşı



Elif Nuray
Temrin, 53

TEMRİN AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ EKİM 2012 BÜLTENİ

Author: ezelmai / Etiketler: , , , ,


Editörden:

Sitemini, “ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” dizesiyle esaslı bir yangın halinde kalbimize bırakıveren şaire selam durur gibi; durup o incelikleri anlamak, dilimiz döndüğünce anlatmak için buradayız. Yine… Bir güz merhabasıyla daha…

Her ay artıp eksilmeyen, yer edip terk etmeyen bir telaşla hazırlanıyoruz karşınıza çıkmadan evvel. Her ay bir başka zihin sancısıyla cebelleşiyoruz. Ama nedir, emek an itibariyle ellerinizdedir…

Bu sayıda yine zarif edalarıyla salınan şiirlerimiz var ve bir o kadar da başkaldıran... İşte sizi karşılayacak olan şairlerimiz:
İsmail Kemal Durhan, Serdar Çakıcıoğlu, Kadir Korkurt, Nergihan Yeşilyurt, Murat Saldıray.

Ve aralarında Temrin’de ilk kez çalışması yayınlananlar da bulunmakla beraber, kıymetli cümleleriyle değer katan yazarlarımız ise şöyle:
Onur Akbaş, Hatice Eğilmez Kaya, Ömer Küçükmehmetoğlu, Cihan Okuyucu, Zehra Çinpolat, Şeref Yılmaz, Leyla Karaca, Şeniz Bayır, Fatma Atıcı, Murat Özel, İbrahim Karataş, Semrin Şahin, Gülçin Pehlivan.

“Seyr-i Fuad” köşemizde, yine kalbe dokunan bir filmin kalbe dokunduğu yerden sesleniyor bir başka yazarımız. Bu sayının sesi Bilal Habeş Evran’dan. Kieslowski’nin “Mavi” isimli filmiyle.

Her ay bir başka kapıyı aralayan “Gözağrısı”nın bu ay konuk ettiği genç kalem ise Şeyma Nur Kırmızı.

Andre Gide’nin “Hissettikleri sıkıntıyı yaymak büyük kalplere yakışmaz.” cümlesiyle son bulan Devran, pektabii Nergihan Yeşilyurt’un özgün kalemiyle bu ay da yerini aldı.

Güz sayılarımızın kapaklarını, Eylül’ün hüznünü de kalemine taşıyarak bir başka özenle çizen kıymetli Alperen Köseoğlu, bu sayıda da bizimle.

Temrin’e emek veren, gönül veren, ses veren, iz bırakan ve ama asla yalnız bırakmayan bütün insanlar iyi ki bizimle…

***

Kasım sayımızda, vefatının 100. yıldönümü olan Ahmet Mithat Efendi özel sayısıyla sizlerin huzurunda olacağız. O vakte kadar yine ve elbette asıl sahibinize emanet olunuz.

Ve kültürümüzün başına taç olan, kalbimizin mahvına sebep türkülerin kıymetli yüreği Neşet Ertaş ; biz duaları büyütüp sağlık diliyorken, esas aleme göçünü gerçekleştirdi. Dua ediniz, dua edelim...

“Şu fani dünyaya geldim gidiyom
Sıkı tut bir yarin elinden gönül
Yarine yar isen daha ne diyon
Anca yarin anlar halinden gönül” / Neşet Ertaş



Elif Nuray

taze bir keder icadı

Author: ezelmai /


biz gögü seven çocuklarız Rabbim. bakar durur, durur dileniriz bir serinligi. 
biz bin yıldır hep göge bakıyoruz Rabbim. bin yıldır itildigimiz bir kuyunun karanlıgını soluyoruz. “neyse..” ne güzel kuyudur deyip sana ileniyoruz. bir ileyle bizi kime baglayacagının merakını denizlere ve köprülere yazıyoruz. çok yabancı geçiyor önümüzden. çok insan dönüp bakmıyor bile bu kedere. oysa taze bir keder icat ediyoruz. taze bir kederi yeni bir uçuruma kertersek söz olur belki ağrı, diye.

Haziran'da Ölmek Zor

Author: ezelmai /




Bugün ölmek zor. Bugün Haziran 7. Bugün günlerden bir Zarif adam. Bugün, yorgunuz anlatmaya... Sene bindokuzyüzsensenyedi, bir Cahit:

"sana zorsa yanmaya razıyım
kolaysa affı esirgeme

hayat boş geçti
geri kalan korkulu
her adımım dolu olsa
işe yaramaz katında
biliyorum
bağışlanmamı diliyorum"

dedi ve gitti.



Haziran sende ne var?! 
Bu zarif ölümler, bu titreyen alev...
Asıl şimdi... hiç unut(ul)maz ki Mihriban...





kalbimize not düştük: yedi haziran ikibinoniki

İki güzel adam Rahmet-i Rahman'a gitti...

TEMRİN AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ HAZİRAN 2012 BÜLTENİ ve İÇERİK

Author: ezelmai /

Haziran’ın « merhaba » demesiyle birlikte Temrin de 50. sayısıyla okurunu selamlıyor. Bu sayısında öykü ve şiire ağırlık veren dergi, bunların yanı sıra dikkatle okunmayı bekleyen nitelikli inceleme yazılarını sizlerin ilgisine sunuyor.

Temrin Edebiyat Dergisi, dergiye gelen yazı ve şiirleri ince ince değerlendiren yayın kurulu ve gönderilen tüm ürünlerin sahiplerine olumlu ya da olumsuz cevapla geri dönmeyi kendine düstur edinmiş sistemiyle ; eş-dost çalışmalarını hatır-gönül sebebiyle yayınlamaktan helâk olmuş dergilerden kendini ayırıyor. Kapağa ana spot olarak taşınmış olan Sezgin Selvi imzalı  « Kemal Tahir’in Romanlarında Eşkıyalık Olgusu ve Anadolu Eşkıyalığı »  isimli yazı dikkatle okunmayı hak ediyor. Haziran ayının şiirdeki hazin yerine istinaden, Fatih Yavuz Çiçek’in kaleme almış olduğu « Haziran’da Ölmek Zor » başlıklı yazı da arşivlere alınacak bir nitelik taşıyor. Bunların yanı sıra Mehmet Şamil Baş ve Ahmet Turan Alkan ile  yapılmış iki ayrı söyleşi, sayıya zenginlik katan unsurlardan. 50. sayıya katkıda bulunan diğer isimler şöyle :

Şiirleriyle : Leyla Mihrinaz Engin, Murat Özel, Özkan Dursun, Seyit Pelitli, Sümeyye Şeker, Tugay Kaban.

Yazılarıyla : Fatih Yavuz Çiçek, Halil İbrahim Polat, Hasan Parlak, Ilgaz Aras, Kemal Çelik, Leyla Karaca, Saliha Malhun, Semiha Kavak, Sevgi Korkusuz, Sezgin Selvi, Şeniz Bayır, Şeref Yılmaz

Derginin sabit bölümleri olan « Seyr-i Fuad », « Künye »  ve « Devran » da yine okurun beğenisine sunuluyor. Devran’ı Nergihan Yeşilyurt, Seyr-i Fuad’ı ise bu sayıda Hakan Bilge hazırladı.


Temrin bir yandan usta kalemleri sayfalarında ağırlamayı devam ettirirken, öte yandan genç  kalemlere yer vermeyi ve edebiyat namına yağılan her iyi hareketi desteklemeyi sürdürüyor. 


Kapak çizimlerini Alperen Köseoğlu’nun yaptığı Temrin, her ayın ilk haftası bayilerdeki yerini alıyor ve abonelerine ulaşıyor.

İÇERİK

ŞİİR
Özkan Dursun/ İnsanlar Ya Ben…4
Murat Özel/ Çocuk Asprini…5
Leyla Mihrinaz Engin/ Fal…6
Sümeyye Şeker/ Sefer…8
Tugay Kaban/ Sebeb-i Telifi Aklımda Raksın…9
Seyit Pelitli/ Nasır…10

ÖYKÜ-İNCELEME
Semiha Kavak/ Şiirde İmge Gerçekliği…11
Sevgi Korkusuz/ Baharı Beklerken…15
Hasan Parlak/ Aşk’a Akan Yolculuk…17
Şeniz Bayır/ Musa…19
Kemal Çelik/ Başlangıçta Hiçbir Şey Yoktu…21
Halil İbrahim Polat/ Fadima…25
Yusuf Karabel/ Büyük Renklerin Haydudu…28
Saliha Malhun/ Soya Nizâm Veren Velî: Hâce Ebû Yâkub Yûsuf Elhemedânî Hazretleri…31

SÖYLEŞİ-ARAŞTIRMA-TAHLİL
Şeref Yılmaz/ Altıncı Şehrin Mimarı: Ahmet Turan Alkan…33
Fatih Yavuz Çiçek/ Haziran’da Ölmek Zor…35
Sezgin Selvi/ Kemal Tahir’in Romanlarında Eşkıyalık Olgusu ve Anadolu Eşkıyalığı…38
Ilgaz Aras/ Geçmişin Leyla’sı, bugünün Ella’sı, geleceğin Elsa’sı ve Aragon…44
Leyla Karaca/ “Şiirim Amel Defterimdir”…47

SEYR-İ FUAD
Hakan Bilge/ Aşktan da Üstün…56

DEVRAN
Nergihan Yeşilyurt/ …59




Editör iletişim: elifnuray@gmail.com
Derginin facebook sayfası için tıklayınız...

Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?

Author: ezelmai /



Şiir: Didem Madak
Ses: Elif Nuray- Nergihan Yeşilyurt
Müzik: Zülfü Livaneli



Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?




Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!

Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!

Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!

Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.

Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.

Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!


DİDEM MADAK

-ses-

Author: ezelmai /





"ah bu yağmur yalnızlığımmış... dindim efendim"

Temrin Edebiyat Dergisi, Mayıs 2012, sayı 49

Author: ezelmai / Etiketler:




TEMRİN AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ MAYIS 2012 BASIN BÜLTENİ



ISSN: 1308-3244
BARKOT: 9771308324006
FİYATI: 7 TL
SAYFA SAYISI: 60
EBAD: 23X22 cm
SAYI: 49


Dört yıl önce Mayıs ayında ilk sayısıyla yayın hayatına adım atan ve okura « merhaba » diyen Temrin, o günden bugüne her ay düzenli olarak okuruna seslendi. Her türlü dünya görüşüne saygı duyan ve edebiyatı referans alan derginin sesi okura  artık daha gür ulaşıyor.

Dört yaşını doldurup beş yaşından « ay alan » dergi, Mayıs sayısında « inziva » dosyası ile okurun karşısına çıkıyor. Az işlenen ama insanoğlunun bir şekilde ilgi alanına giren « inziva »nın felsefi, dini, sosyolojik ve edebi yönleriyle ele alınması, derginin bu sayısını kalıcı bir kaynak haline getiriyor. Dosyaya katkıda bulunan isimler şöyle:

Yazılarıyla: Vefa Taşdelen, Berat Demirci, Mehmet Sümer, Köksal Alver, Fatih Yavuz Çiçek, Betül Tarıman, Aziz Şeker, Hüseyin Akın, Hüseyin Alemdar, Osman Konuk, Sadık Yalsızuçanlar ve Nihan Kaya.

Şiirleriyle: Abdullah Eraslan, Mehmet Şamil Baş, Murat Saldıray, Ahmet Günbaş.

Dosya dışında  öyküler, incelemeler, tanıtım yazıları ile künye ve devran bölümleri okurun beğenisine sunuluyor.

Temrin bir yandan usta kalemleri sayfalarında ağırlamayı devam ettirirken, öte yandan genç kalemlere yer vermeyi ve edebiyat namına yapılan her iyi hareketi desteklemeyi sürdürüyor.

Kapak çizimlerini Alperen Köseoğlu’nun yaptığı Temrin, her ayın ilk haftası bayilerdeki yerini alıyor ve abonelerine ulaşıyor.

*** 

İÇERİK


ŞİİR
Abdullah Eraslan/ İnsan Kalma Çalışmaları…4
Mehmet Şamil Baş/ İnziva Sevgili ve Temmuz…5
Murat Saldıray/ Aşk…6
Ahmet Günbaş/ Susmalık-Taş…7

DOSYA
Vefa Taşdelen/ İnziva: İnsanın Kendine Yolcuğulu…8
Berat Demirci/ İnziva ve Halvet…18
Mehmet Sümer/ Şair ve İnziva…20
Köksal Alver/ İnziva Merhemi…22
Fatih Yavuz Çiçek/ Türk ve Dünya Edebiyatı’ında İnziva ve Melankolinin Kodları…24
Betül Tarıman/ İnzivadan Kendime, Hiçliğe…28
Aziz Şeker/ Gerçeğe Ulaşmanın Sosyolojik İnşasına Bir Katkı Olarak İnziva…30
Hüseyin Akın/ Modern Zamanlarda İnziva Verili Dilden Şiire Yükselmektir…33
Hüseyin Alemdar/ Sormayın Bana, Böyle Nereye?...35
Osman Konuk/ Metropoldeki Münzevi…37
Sadık Yalsızuçanlar/ ‘Ölüleri diriltir erenlerin halveti’…39
Nihan Kaya/ Edebiyat ve İnziva…42

İNCELEME
Hatice Eğilmez Kaya/ Sevebilmek Üzerine Bir Kitap: Gelincikler ve Aşk…45
Şahin Aybay/ Ulysses ve James Joyce … 50

ÖYKÜ
Leyla Karaca Tok/ Kumaşın Müziği…55
Sabri Gülal/ Daha Çok İşimiz Var… 57


DEVRAN
 Nergihan Yeşilyurt/ Üç Haber… 59

Kuyu

Author: ezelmai / Etiketler: ,


KUYU

Uzun bir sancının telaşı ellerin
Ebabillerin göçü senin göğsünden
Helâk olan bahar benim

Hangi meleğin intiharı
Yüzünden düşen gök
Kimin

Kalpleri yarıp
İçine yeniden kendini koyan Allah, bilir
Yalnızlık kelimeden de eskidir

Düştün kalbin rahlesinden
Kuyu senindir


Elif Nuray
Ayna Insan Edebiyat, Sayı: 3





kalp içün, bismillah!

Author: ezelmai /


...

Author: ezelmai / Etiketler: , ,


BEKLENEN

 I.

Beklemek tütünden beterdir
Bıraktım
Penceremin nûru ağaçları kestiler
Diye kar, diye boşluk, diye ağladım

Bu ıstırabın kulağına ezanı sen oku
Dilsizse de geçmişin dillerini ben bağladım

Affın büyüklüğünü geçince
Acze sapan bir yol var
Dünya safında durdukça, bildim
Düştüğün yerde çiçek yok
Sustuğun kadar yangın var


II.

Ummak tütünden beter

Bırakırım
Pencerem önü ahşap ölüm
Diye soğuk, diye dua

Tutmayan dualar düşer
O huzursuz boşluğa

Bir çocuk susarsa
Reddi âlemdir
Kar sepiyor Allah
İçimin sıkıntısına





Elif Nuray
Hece, Subat 2012







Seyr-i Fuad: Hatırlanacak Bir An

Author: ezelmai / Etiketler:



Önce ben bir şeyler söylemeliyim, önce ben. 

Unutmak, affetmek ve aşk. Hafıza ile başlayıp hafıza ile bitiyor hayatı. Öyle bir şey ki, seyir süresince hep ama hep aşkı ve affı hatırlar halde buluyorsunuz kendinizi. Sol yandaki cevahirin bıçak yarasıdır bu film. Çoğalan ve çoğalan bir sancının ayna arkasıdır. En sancılı eylemin susmak olduğunu anımsamaktır. Yanılgıya artık iman etmenin kavrayışıdır. Cesaret ahmaklığıdır. Tutsak edenin aşk değil zihin olduğuna uyanmaktır. Sarsılarak...

Önce sen unutmalıydın, şimdi ben..

***

Faslı geçip filme gelelim:

Umutsuz bir aşkın peşine düşmüşken, unutkanlığı vesilesiyle gerçek aşkıyla tanışan bir kız. Önce sıradanmış gibi görünen, fakat sonrasında müthiş bir aşk hikayesine dönüşen iki hayat. Her şey en güzel noktaya doğru ilerlerken, kapıyı çalan bir hastalık: Alzheimer. Zihnin içinde sürekli işleyen bir silgi. Anıları yitiriş. Unutmak ve unutmak ve unutmak...Ve sadakatin aşka iliklenişi...

Yönetmen: John H. Lee
Senaryo. John H. Lee, Yeong-ha Kim.
Tür: Dram / Romantik
Müzik: Tae-won Kim
Yapim: Güney Kore
Süre: 117 Dk.
Nae Meorisokui Jiwoogae / A Moment to Remember / Hatırlanacak Bir Anı





Seyr-i Fuad: İçimdeki Yangın

Author: ezelmai / Etiketler:



"Black" den sonra boğazıma düğüm bırakan film. "İçimdeki Yangın"
Öyle bir seyir ki bu, şaşkınlıkla başlayıp, yürek ağızda bitiyor. Film bittiğinde, yani kimin kim olduğunu anladığınızda, midenize sanki bir yumruk iniyor. Hemen filmi geri sarıyorsunuz, yüzüne bir daha bakmak için, gerçekten o mu diye...

Fazla sözün büyüyü bozacağına inanç tam olduğundan, bu yalnızca bir hal beyanıdır filme dair.

Son söz:

İzleyin.




Film Bilgileri:

İkizler Jeanne ve Simon’u karışık köklerini araştırmak için Orta Doğu’ya göndermek bir annenin son dileğidir. Wajdi Mouawad’ın beğenilen oyunundan uyarlanan Incendies, iki genç yetişkinin köklü nefret, sonu gelmeyen savaşlar ve kalıcı sevgiye yolculuğunu anlatan güçlü ve dokunaklı öyküsüdür.


Filmin detayları

Yapım: 2010 ~ Kanada
Tür: Dram, Gerilim
Yönetmen: Denis Villeneuve
Oyuncular: Lubna Azabal, Allen Altman, Mohamed Majd, Maxim Gaudette, Mélissa Désormeaux-poulin, Rémy Girard, Anthony Ecclissi, Bader Alami, Baya Belal, Karim Babin, Nabil Sawalha, Yousef Shweihat
Senaryo: Denis Villeneuve, Valérie Beaugrand-champagne, Wajdi Mouawad
Yapımcı: Milena Poylo, Stephen Traynor, Anthony Doncque, Kim Mccraw, Luc Déry, Gilles Sacuto
Görüntü Yönetmeni: André Turpin
Müzik: Grégoire Hetzel
Süre: 2 saat 10 dk
Gösterim Tarihi: 29 Nisan 2011 (Türkiye)

Related Posts with Thumbnails