"seni sevip çekildim dedim dünya bu kadar"
Süleyman Çobanoğlu
"Sezgilerimle yaşıyorum. Koklayarak, dokunarak... Kedilerin, nergislerin, insanların etrafındaki havayı kokluyor ve ne yapmam gerektiğine, nereye gideceğime böyle karar veriyorum. Hiç garantili bir yöntem değil, hep yanlış ata oynuyorum.
Bazen kendimi korumak için sevimli bir kirpi gibi davranıyorum, ama dikenlerim en çok bana batıyor. Takma bir bilinç ve takma bir akılla gündelik hayatımı sürdürüyorum. Bir dönem kalbim yokmuş gibi davrandım. Ama o hep vardı, kalbim takma değil."
Didem Madak - Bora Aras'la yaptığı söyleşiden...
böyle böyle yansın için can. böyle kadınlar da böyle şarkılar okuyorlar.
üstü örtülen bir kederi saçından tutup gün ışığına sürükler gibi... bilmeden orta yerinde karanlığı gür bir ağacın kök saldığını... bilmeden göğün alçaldığını...
biz tamamlayamadığımız şiirlerin memnun sakinleri idiysek, bu yükselen dua kimindir şimdi?
ve... kimin tutmaz duasıdır orada bekleyen gök?
böyle böyle..
Author: ezelmai /böyle adamlar böyle türküler okuyorlar.
böyle türküler sonra,
böyle böyle
canımıza okuyorlar.
"pınar başı ben olayım, bulanırsam bulanayım
sevdiğimi bana verin, dilenirsem dileneyim"
Temrin Edebiyat Dergisi 55. Sayı / Ahmet Mithat Efendi Özel Sayısı
Author: ezelmai / Etiketler: 55. sayı, ahmet mithat efendi, dil, edebiyat dergisi, elif nuray, öykü, özel sayı, şeref yılmaz, Temrin Edebiyat
Kasım ile birlikte Temrin de okurlara bir kez daha merhaba diyor! Bu ay Derginin Notu'nda Şeref Yılmaz imzası olan 55. sayı, Ahmet Mithat Efendi Özel Sayısı olarak huzurlarınızda. Bekleyiniz demiştik, buradayız!
"Dördüncü yılımızda, altıncı özel sayımızı sizlerle
paylaşmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurban Bayramı ile Cumhuriyet Bayramı’nı bu yıl bir arada kutlamanın çifte heyecanına Temrin ailesi olarak Ahmet Mithat Efendi özel sayısını da ekliyoruz. Ahmet Mithat Efendi adına heyecan duymamız, edebiyatın hatırını gözetiyor olmamızdan kaynaklanıyor elbette. Bu yıl Ahmet Mithat Efendi’nin vefatının 100. yılı… Ancak ele avuca gelir bir etkinlik ortaya konulabilmiş değil. Bu tür durumlarda ilk hedef tahtası Kültür Bakanlığı olur genelde. Bu sebepsiz değildir. Bakanlık, Ahmet Mithat adına Mustafa Miyasoğlu’na bir kitap hazırlattı. Kitabı henüz görmesek de Miyasoğlu’nu tanıyor olmamızdan ve onun kitap hazırlama sürecindeki titizliğini ve gayretini bilmemizden dolayı çalışmanın kayda değer bir eser olacağından kuşkumuz yok. Soru şu: Peki bu yeterli mi? Elbette hayır… Ahmet Mithat Efendi, bir kitapla ve birkaç konferansla geçiştirilecek kadar ucuz bir adam değil… Resmi kurumların ve belediyelerin bu tür anmalarda yaptıkları geçici ve başaran savma yöntemleri ise sempozyumlardır. Sempozyumlar gereksiz midir? Elbette hayır… Peki yeterli midir? Hayır… Öyleyse, adı ülke sınırlarını aşmış isimlerimiz için kalıcı ve
kayda değer başka uygulamalar ve etkinlikler yapılmalıdır. Ahmet Mithat Beykozlu… Beykoz Belediyesi’nin bu yılın kalan iki ayında ne yapacağı da doğrusu merak konusu… Belediyelerin gündeminde Ahmet Mithat’a gelinceye kadar günübirlik çöpe atılacak birçok etkinliğin olduğunu tahmin etmek güç değil… Ahmet Mithat’ı, siyasetin ve belediyelerin anlamasını beklemiyoruz zaten. Ancak devletin anlamasını beklemek hakkımız… Yaklaşık kırk yıllık yazı
hayatı boyunca 60 civarında roman ve hikâye bırakan bu adam, iki kalemde geçiştirilemez… Milletimize okumayı öğretme gibi hasletlere sahip, “hace-i evvel” (ilk öğretmen) gibi unvanları milletinden almış bu Osmanlı efendisi, bir iki etkinliğe hapsedilemeyecek kadar donanımlı bir şahsiyettir. Kendi zamanında “yazı makinesi” olarak adlandırılmış bu velud kalem, göstermelik bir sahiplenme ile hak ettiği yere oturtulamaz. Hayatı boyunca iki yüzün üzerinde esere imza atmış olan Ahmet Mithat Efendi, sadece bu yıl değil bundan sonraki yıllarda da başvuracağımız berrak ve gür bir kaynaktır. Vefatından bu yana değeri artmış, günümüzde hâlâ tanımı ve içeriği, tanımlayana göre değişip duran Postmodernizm gibi akımların izlerinin onun eserlerinde görülüyor olması,
onun nerede durduğunun açık bir göstergesidir. Ahmet Mithat Efendi, her şartta, her türlü tarzı ve üslubu denemiş, farklı farklı alanlarda eserler vermiş bir kalem olduğundan, önden gidenlerin izleri ve yeni açılan yollar bir şekilde ona çıkmaktadır. Onunla ilgili söylenecek çok şey var elbette… Bunları derginin sayfalarında
yer alan uzmanlarının yazılarına bırakacağız. Bu özel sayıya Ahmet Mithat Efendi’nin resimleriyle katkıda bulunan ve konu hakkında değerli birikimlerini bizimle paylaşan Mustafa Miyasoğlu Beyefendi’ye teşekkür borcumuz var. Arşivlerimizde yer alacak ve araştırmacılara ışık tutacak bu özel sayımızın da hayırlara vesile olmasını diliyoruz."
Şeref Yılmaz
"Feryâd ki feryâdıma imdâd edecek yok
Efsuûs ki beni gamdan âzâd edecek yok
Ya Rab ne içün zâr-ı nigâr'ı şu cihanda
Nâ-şâd edecek çoksa da, dilşâd edecek yok."
Nigar Hanım
Taş Meseli: İlk Ses
Author: ezelmai / Etiketler: dua, elif nuray, gök, lirik, şiir, taş meseli, Temrin Edebiyat
I. Dua
Biz göğü seven çocuklarız Rabbim
Ağzımızda sabrın o kekre tadı
Susar, dileniriz inşirahı
II. Ses
Kuyudan yükselen o dua benimdi, dur
Ve işit: İsminle başladı bu taş meseli
Perde yırtılsa göğsünde ağsa hakikat
Can içre bir kederdir bu ziyanın ertesi
III. Dua
Biz göğe bakan çocuklarız Rabbim
Kalbimizde tekrarlayan bir ağrı
…tekrarlayan bir ağrı
IV. Ses
Göğsünde büyüyen bu taş, hangi yanılgıdan
Hangi avludan eksilttin bu diri telaşı
Dolaştım durdum bir evin huzursuzluğunu
Ebabil mi bıraktı serin göğsüne bu taşı
Elif Nuray
Temrin, 53
TEMRİN AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ EKİM 2012 BÜLTENİ
Author: ezelmai / Etiketler: dergi, edebiyat, editör, elif nuray, Temrin Edebiyat
Editörden:
Sitemini, “ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” dizesiyle esaslı bir yangın halinde kalbimize bırakıveren şaire selam durur gibi; durup o incelikleri anlamak, dilimiz döndüğünce anlatmak için buradayız. Yine… Bir güz merhabasıyla daha…
Her ay artıp eksilmeyen, yer edip terk etmeyen bir telaşla hazırlanıyoruz karşınıza çıkmadan evvel. Her ay bir başka zihin sancısıyla cebelleşiyoruz. Ama nedir, emek an itibariyle ellerinizdedir…
Bu sayıda yine zarif edalarıyla salınan şiirlerimiz var ve bir o kadar da başkaldıran... İşte sizi karşılayacak olan şairlerimiz:
İsmail Kemal Durhan, Serdar Çakıcıoğlu, Kadir Korkurt, Nergihan Yeşilyurt, Murat Saldıray.
Ve aralarında Temrin’de ilk kez çalışması yayınlananlar da bulunmakla beraber, kıymetli cümleleriyle değer katan yazarlarımız ise şöyle:
Onur Akbaş, Hatice Eğilmez Kaya, Ömer Küçükmehmetoğlu, Cihan Okuyucu, Zehra Çinpolat, Şeref Yılmaz, Leyla Karaca, Şeniz Bayır, Fatma Atıcı, Murat Özel, İbrahim Karataş, Semrin Şahin, Gülçin Pehlivan.
“Seyr-i Fuad” köşemizde, yine kalbe dokunan bir filmin kalbe dokunduğu yerden sesleniyor bir başka yazarımız. Bu sayının sesi Bilal Habeş Evran’dan. Kieslowski’nin “Mavi” isimli filmiyle.
Her ay bir başka kapıyı aralayan “Gözağrısı”nın bu ay konuk ettiği genç kalem ise Şeyma Nur Kırmızı.
Andre Gide’nin “Hissettikleri sıkıntıyı yaymak büyük kalplere yakışmaz.” cümlesiyle son bulan Devran, pektabii Nergihan Yeşilyurt’un özgün kalemiyle bu ay da yerini aldı.
Güz sayılarımızın kapaklarını, Eylül’ün hüznünü de kalemine taşıyarak bir başka özenle çizen kıymetli Alperen Köseoğlu, bu sayıda da bizimle.
Temrin’e emek veren, gönül veren, ses veren, iz bırakan ve ama asla yalnız bırakmayan bütün insanlar iyi ki bizimle…
***
Kasım sayımızda, vefatının 100. yıldönümü olan Ahmet Mithat Efendi özel sayısıyla sizlerin huzurunda olacağız. O vakte kadar yine ve elbette asıl sahibinize emanet olunuz.
Ve kültürümüzün başına taç olan, kalbimizin mahvına sebep türkülerin kıymetli yüreği Neşet Ertaş ; biz duaları büyütüp sağlık diliyorken, esas aleme göçünü gerçekleştirdi. Dua ediniz, dua edelim...
“Şu fani dünyaya geldim gidiyom
Sıkı tut bir yarin elinden gönül
Yarine yar isen daha ne diyon
Anca yarin anlar halinden gönül” / Neşet Ertaş
Elif Nuray
Sitemini, “ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya” dizesiyle esaslı bir yangın halinde kalbimize bırakıveren şaire selam durur gibi; durup o incelikleri anlamak, dilimiz döndüğünce anlatmak için buradayız. Yine… Bir güz merhabasıyla daha…
Her ay artıp eksilmeyen, yer edip terk etmeyen bir telaşla hazırlanıyoruz karşınıza çıkmadan evvel. Her ay bir başka zihin sancısıyla cebelleşiyoruz. Ama nedir, emek an itibariyle ellerinizdedir…
Bu sayıda yine zarif edalarıyla salınan şiirlerimiz var ve bir o kadar da başkaldıran... İşte sizi karşılayacak olan şairlerimiz:
İsmail Kemal Durhan, Serdar Çakıcıoğlu, Kadir Korkurt, Nergihan Yeşilyurt, Murat Saldıray.
Ve aralarında Temrin’de ilk kez çalışması yayınlananlar da bulunmakla beraber, kıymetli cümleleriyle değer katan yazarlarımız ise şöyle:
Onur Akbaş, Hatice Eğilmez Kaya, Ömer Küçükmehmetoğlu, Cihan Okuyucu, Zehra Çinpolat, Şeref Yılmaz, Leyla Karaca, Şeniz Bayır, Fatma Atıcı, Murat Özel, İbrahim Karataş, Semrin Şahin, Gülçin Pehlivan.
“Seyr-i Fuad” köşemizde, yine kalbe dokunan bir filmin kalbe dokunduğu yerden sesleniyor bir başka yazarımız. Bu sayının sesi Bilal Habeş Evran’dan. Kieslowski’nin “Mavi” isimli filmiyle.
Her ay bir başka kapıyı aralayan “Gözağrısı”nın bu ay konuk ettiği genç kalem ise Şeyma Nur Kırmızı.
Andre Gide’nin “Hissettikleri sıkıntıyı yaymak büyük kalplere yakışmaz.” cümlesiyle son bulan Devran, pektabii Nergihan Yeşilyurt’un özgün kalemiyle bu ay da yerini aldı.
Güz sayılarımızın kapaklarını, Eylül’ün hüznünü de kalemine taşıyarak bir başka özenle çizen kıymetli Alperen Köseoğlu, bu sayıda da bizimle.
Temrin’e emek veren, gönül veren, ses veren, iz bırakan ve ama asla yalnız bırakmayan bütün insanlar iyi ki bizimle…
***
Kasım sayımızda, vefatının 100. yıldönümü olan Ahmet Mithat Efendi özel sayısıyla sizlerin huzurunda olacağız. O vakte kadar yine ve elbette asıl sahibinize emanet olunuz.
Ve kültürümüzün başına taç olan, kalbimizin mahvına sebep türkülerin kıymetli yüreği Neşet Ertaş ; biz duaları büyütüp sağlık diliyorken, esas aleme göçünü gerçekleştirdi. Dua ediniz, dua edelim...
“Şu fani dünyaya geldim gidiyom
Sıkı tut bir yarin elinden gönül
Yarine yar isen daha ne diyon
Anca yarin anlar halinden gönül” / Neşet Ertaş
Elif Nuray
taze bir keder icadı
Author: ezelmai /
biz gögü seven çocuklarız Rabbim. bakar durur, durur dileniriz bir serinligi.
biz bin yıldır hep göge bakıyoruz Rabbim. bin yıldır itildigimiz bir kuyunun karanlıgını soluyoruz. “neyse..” ne güzel kuyudur deyip sana ileniyoruz. bir ileyle bizi kime baglayacagının merakını denizlere ve köprülere yazıyoruz. çok yabancı geçiyor önümüzden. çok insan dönüp bakmıyor bile bu kedere. oysa taze bir keder icat ediyoruz. taze bir kederi yeni bir uçuruma kertersek söz olur belki ağrı, diye.
Haziran'da Ölmek Zor
Author: ezelmai /Bugün ölmek zor. Bugün Haziran 7. Bugün günlerden bir Zarif adam. Bugün, yorgunuz anlatmaya... Sene bindokuzyüzsensenyedi, bir Cahit:
"sana zorsa yanmaya razıyım
kolaysa affı esirgeme
hayat boş geçti
geri kalan korkulu
her adımım dolu olsa
işe yaramaz katında
biliyorum
bağışlanmamı diliyorum"
dedi ve gitti.
Haziran sende ne var?!
Bu zarif ölümler, bu titreyen alev...
Asıl şimdi... hiç unut(ul)maz ki Mihriban...
kalbimize not düştük: yedi haziran ikibinoniki
İki güzel adam Rahmet-i Rahman'a gitti...
TEMRİN AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ HAZİRAN 2012 BÜLTENİ ve İÇERİK
Author: ezelmai /
Haziran’ın
« merhaba » demesiyle birlikte Temrin de 50. sayısıyla okurunu selamlıyor.
Bu sayısında öykü ve şiire ağırlık veren dergi, bunların yanı sıra dikkatle
okunmayı bekleyen nitelikli inceleme yazılarını sizlerin ilgisine sunuyor.
Temrin
Edebiyat Dergisi, dergiye gelen yazı ve şiirleri ince ince değerlendiren yayın
kurulu ve gönderilen tüm ürünlerin sahiplerine olumlu ya da olumsuz cevapla
geri dönmeyi kendine düstur edinmiş sistemiyle ; eş-dost çalışmalarını
hatır-gönül sebebiyle yayınlamaktan helâk olmuş dergilerden kendini ayırıyor. Kapağa
ana spot olarak taşınmış olan Sezgin Selvi imzalı « Kemal Tahir’in Romanlarında Eşkıyalık
Olgusu ve Anadolu Eşkıyalığı »
isimli yazı dikkatle okunmayı hak ediyor. Haziran ayının şiirdeki hazin
yerine istinaden, Fatih Yavuz Çiçek’in kaleme almış olduğu « Haziran’da
Ölmek Zor » başlıklı yazı da arşivlere alınacak bir nitelik taşıyor.
Bunların yanı sıra Mehmet Şamil Baş ve Ahmet Turan Alkan ile yapılmış iki ayrı söyleşi, sayıya zenginlik
katan unsurlardan. 50. sayıya katkıda bulunan diğer isimler şöyle :
Şiirleriyle :
Leyla Mihrinaz Engin, Murat Özel, Özkan Dursun, Seyit Pelitli, Sümeyye Şeker,
Tugay Kaban.
Yazılarıyla :
Fatih Yavuz Çiçek, Halil İbrahim Polat, Hasan Parlak, Ilgaz Aras, Kemal Çelik,
Leyla Karaca, Saliha Malhun, Semiha Kavak, Sevgi Korkusuz, Sezgin Selvi, Şeniz
Bayır, Şeref Yılmaz
Derginin
sabit bölümleri olan « Seyr-i Fuad », « Künye » ve « Devran » da yine okurun
beğenisine sunuluyor. Devran’ı Nergihan Yeşilyurt, Seyr-i Fuad’ı ise bu sayıda
Hakan Bilge hazırladı.
Temrin bir yandan usta kalemleri sayfalarında ağırlamayı devam ettirirken, öte yandan genç kalemlere yer vermeyi ve edebiyat namına yağılan her iyi hareketi desteklemeyi sürdürüyor.
Kapak çizimlerini Alperen Köseoğlu’nun yaptığı Temrin, her ayın ilk haftası bayilerdeki yerini alıyor ve abonelerine ulaşıyor.
Temrin bir yandan usta kalemleri sayfalarında ağırlamayı devam ettirirken, öte yandan genç kalemlere yer vermeyi ve edebiyat namına yağılan her iyi hareketi desteklemeyi sürdürüyor.
Kapak çizimlerini Alperen Köseoğlu’nun yaptığı Temrin, her ayın ilk haftası bayilerdeki yerini alıyor ve abonelerine ulaşıyor.
İÇERİK
ŞİİR
Özkan
Dursun/ İnsanlar Ya Ben…4
Murat
Özel/ Çocuk Asprini…5
Leyla
Mihrinaz Engin/ Fal…6
Sümeyye
Şeker/ Sefer…8
Tugay
Kaban/ Sebeb-i Telifi Aklımda Raksın…9
Seyit
Pelitli/ Nasır…10
ÖYKÜ-İNCELEME
Semiha
Kavak/ Şiirde İmge Gerçekliği…11
Sevgi
Korkusuz/ Baharı Beklerken…15
Hasan
Parlak/ Aşk’a Akan Yolculuk…17
Şeniz
Bayır/ Musa…19
Kemal
Çelik/ Başlangıçta Hiçbir Şey Yoktu…21
Halil
İbrahim Polat/ Fadima…25
Yusuf
Karabel/ Büyük Renklerin Haydudu…28
Saliha Malhun/ Soya Nizâm Veren Velî: Hâce Ebû Yâkub Yûsuf Elhemedânî
Hazretleri…31
SÖYLEŞİ-ARAŞTIRMA-TAHLİL
Şeref Yılmaz/ Altıncı Şehrin Mimarı: Ahmet Turan
Alkan…33
Fatih Yavuz Çiçek/ Haziran’da Ölmek Zor…35
Sezgin Selvi/ Kemal Tahir’in Romanlarında Eşkıyalık
Olgusu ve Anadolu Eşkıyalığı…38
Ilgaz Aras/ Geçmişin Leyla’sı, bugünün Ella’sı,
geleceğin Elsa’sı ve Aragon…44
Leyla Karaca/ “Şiirim Amel Defterimdir”…47
SEYR-İ FUAD
Hakan Bilge/ Aşktan da Üstün…56
DEVRAN
Nergihan Yeşilyurt/ …59
Editör iletişim: elifnuray@gmail.com
Derginin facebook sayfası için tıklayınız...
Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?
Author: ezelmai /
Şiir: Didem Madak
Ses: Elif Nuray- Nergihan Yeşilyurt
Müzik: Zülfü Livaneli
Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım?
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım! Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmay Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. İnsan kaybolmayı ister mi? Ben işte istedim bayım. Uzaklara gittim Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım! Süt içtim acım hafiflesin diye Çikolata yedim bir köşeye çekilip Zehrimi alsın diye Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz İlahiler öğrendim. Siz zehir nedir bilmezsiniz Zehir aşkı bilir oysa bayım! Ben işte miraç gecelerinde Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım, Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım, Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin Bir şiir aradım. Geçen üç yıl boyunca Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım. Ülkem olmayan ülkemi Kayboluşumu aradım. Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Bir ters bir yüz kazaklar ördüm Haroşa bir hayat bırakmak için. Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm. Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!DİDEM MADAK
Temrin Edebiyat Dergisi, Mayıs 2012, sayı 49
Author: ezelmai / Etiketler: Temrin Edebiyat
TEMRİN
AYLIK EDEBİYAT DERGİSİ MAYIS 2012 BASIN BÜLTENİ
ISSN: 1308-3244
BARKOT: 9771308324006
FİYATI: 7 TL
SAYFA SAYISI: 60
EBAD: 23X22 cm
SAYI: 49
Dört yıl önce Mayıs ayında ilk sayısıyla yayın hayatına adım atan ve
okura « merhaba » diyen Temrin, o günden bugüne her ay düzenli olarak
okuruna seslendi. Her türlü dünya görüşüne saygı duyan ve edebiyatı referans
alan derginin sesi okura artık daha gür
ulaşıyor.
Dört yaşını doldurup beş yaşından « ay alan » dergi, Mayıs sayısında
« inziva » dosyası ile okurun karşısına çıkıyor. Az işlenen ama
insanoğlunun bir şekilde ilgi alanına giren « inziva »nın felsefi, dini,
sosyolojik ve edebi yönleriyle ele alınması, derginin bu sayısını kalıcı bir
kaynak haline getiriyor. Dosyaya katkıda bulunan isimler şöyle:
Yazılarıyla: Vefa Taşdelen,
Berat Demirci, Mehmet Sümer, Köksal Alver, Fatih Yavuz Çiçek, Betül Tarıman,
Aziz Şeker, Hüseyin Akın, Hüseyin Alemdar, Osman Konuk, Sadık Yalsızuçanlar ve
Nihan Kaya.
Şiirleriyle: Abdullah Eraslan,
Mehmet Şamil Baş, Murat Saldıray, Ahmet Günbaş.
Dosya dışında öyküler, incelemeler, tanıtım yazıları ile
künye ve devran bölümleri okurun beğenisine sunuluyor.
Temrin bir yandan usta kalemleri sayfalarında ağırlamayı devam
ettirirken, öte yandan genç kalemlere yer vermeyi ve edebiyat namına yapılan
her iyi hareketi desteklemeyi sürdürüyor.
Kapak çizimlerini Alperen Köseoğlu’nun yaptığı Temrin, her ayın ilk
haftası bayilerdeki yerini alıyor ve abonelerine ulaşıyor.
***
İÇERİK
ŞİİR
Abdullah Eraslan/
İnsan Kalma Çalışmaları…4
Mehmet Şamil Baş/
İnziva Sevgili ve Temmuz…5
Murat Saldıray/
Aşk…6
Ahmet Günbaş/
Susmalık-Taş…7
DOSYA
Vefa Taşdelen/
İnziva: İnsanın Kendine Yolcuğulu…8
Berat Demirci/ İnziva ve Halvet…18
Mehmet Sümer/ Şair ve İnziva…20
Köksal Alver/ İnziva Merhemi…22
Fatih Yavuz Çiçek/ Türk ve Dünya
Edebiyatı’ında İnziva ve Melankolinin Kodları…24
Betül Tarıman/ İnzivadan Kendime,
Hiçliğe…28
Aziz Şeker/ Gerçeğe Ulaşmanın
Sosyolojik İnşasına Bir Katkı Olarak İnziva…30
Hüseyin Akın/ Modern Zamanlarda İnziva
Verili Dilden Şiire Yükselmektir…33
Hüseyin Alemdar/ Sormayın Bana, Böyle
Nereye?...35
Osman Konuk/ Metropoldeki Münzevi…37
Sadık Yalsızuçanlar/ ‘Ölüleri diriltir
erenlerin halveti’…39
Nihan Kaya/ Edebiyat ve İnziva…42
İNCELEME
Hatice Eğilmez Kaya/ Sevebilmek Üzerine Bir Kitap:
Gelincikler ve Aşk…45
Şahin Aybay/ Ulysses ve James Joyce … 50
ÖYKÜ
Leyla Karaca Tok/ Kumaşın Müziği…55
Sabri Gülal/ Daha Çok İşimiz Var… 57
DEVRAN
Nergihan Yeşilyurt/ Üç Haber… 59
KUYU
Uzun bir sancının telaşı ellerin
Ebabillerin göçü senin göğsünden
Helâk olan bahar benim
Hangi meleğin intiharı
Yüzünden düşen gök
Kimin
Kalpleri yarıp
İçine yeniden kendini koyan Allah, bilir
Yalnızlık kelimeden de eskidir
Düştün kalbin rahlesinden
Kuyu senindir
Uzun bir sancının telaşı ellerin
Ebabillerin göçü senin göğsünden
Helâk olan bahar benim
Hangi meleğin intiharı
Yüzünden düşen gök
Kimin
Kalpleri yarıp
İçine yeniden kendini koyan Allah, bilir
Yalnızlık kelimeden de eskidir
Düştün kalbin rahlesinden
Kuyu senindir
Elif Nuray
Ayna
Insan Edebiyat, Sayı: 3
BEKLENEN
Beklemek
tütünden beterdir
Bıraktım
Penceremin
nûru ağaçları kestiler
Diye
kar, diye boşluk, diye ağladım
Bu
ıstırabın kulağına ezanı sen oku
Dilsizse
de geçmişin dillerini ben bağladım
Affın
büyüklüğünü geçince
Acze
sapan bir yol var
Dünya
safında durdukça, bildim
Düştüğün
yerde çiçek yok
Sustuğun
kadar yangın var
II.
Ummak
tütünden beter
Bırakırım
Pencerem
önü ahşap ölüm
Diye
soğuk, diye dua
Tutmayan
dualar düşer
O
huzursuz boşluğa
Bir
çocuk susarsa
Reddi
âlemdir
Kar
sepiyor Allah
İçimin
sıkıntısına
Elif
Nuray
Hece, Subat 2012
Seyr-i Fuad: Hatırlanacak Bir An
Author: ezelmai / Etiketler: film
Önce ben bir şeyler söylemeliyim,
önce ben.
Unutmak,
affetmek ve aşk. Hafıza ile başlayıp hafıza ile bitiyor hayatı. Öyle bir şey
ki, seyir süresince hep ama hep aşkı ve affı hatırlar halde buluyorsunuz
kendinizi. Sol yandaki cevahirin bıçak yarasıdır bu film. Çoğalan ve çoğalan
bir sancının ayna arkasıdır. En sancılı eylemin susmak olduğunu anımsamaktır.
Yanılgıya artık iman etmenin kavrayışıdır. Cesaret ahmaklığıdır. Tutsak edenin
aşk değil zihin olduğuna uyanmaktır. Sarsılarak...
Önce
sen unutmalıydın, şimdi ben..
***
Faslı geçip filme gelelim:
Umutsuz bir aşkın peşine düşmüşken, unutkanlığı
vesilesiyle gerçek aşkıyla tanışan bir kız. Önce sıradanmış gibi görünen, fakat
sonrasında müthiş bir aşk hikayesine dönüşen iki hayat. Her şey en güzel noktaya
doğru ilerlerken, kapıyı çalan bir hastalık: Alzheimer. Zihnin içinde sürekli
işleyen bir silgi. Anıları yitiriş. Unutmak ve unutmak ve unutmak...Ve
sadakatin aşka iliklenişi...
Yönetmen: John H. Lee
Senaryo. John H. Lee, Yeong-ha Kim.
Tür: Dram / Romantik
Müzik: Tae-won Kim
Yapim: Güney Kore
Süre: 117 Dk.
Nae Meorisokui Jiwoogae / A Moment to Remember /
Hatırlanacak Bir Anı
Seyr-i Fuad: İçimdeki Yangın
Author: ezelmai / Etiketler: film"Black" den sonra boğazıma düğüm bırakan film. "İçimdeki Yangın"
Öyle bir seyir ki bu, şaşkınlıkla başlayıp, yürek ağızda bitiyor. Film bittiğinde, yani kimin kim olduğunu anladığınızda, midenize sanki bir yumruk iniyor. Hemen filmi geri sarıyorsunuz, yüzüne bir daha bakmak için, gerçekten o mu diye...
Fazla sözün büyüyü bozacağına inanç tam olduğundan, bu yalnızca bir hal beyanıdır filme dair.
Son söz:
İzleyin.
Film Bilgileri:
İkizler Jeanne ve Simon’u karışık köklerini araştırmak için Orta Doğu’ya göndermek bir annenin son dileğidir. Wajdi Mouawad’ın beğenilen oyunundan uyarlanan Incendies, iki genç yetişkinin köklü nefret, sonu gelmeyen savaşlar ve kalıcı sevgiye yolculuğunu anlatan güçlü ve dokunaklı öyküsüdür.
Filmin detayları
Yapım: 2010 ~ Kanada
Tür: Dram, Gerilim
Yönetmen: Denis Villeneuve
Oyuncular: Lubna Azabal, Allen Altman, Mohamed Majd, Maxim Gaudette, Mélissa Désormeaux-poulin, Rémy Girard, Anthony Ecclissi, Bader Alami, Baya Belal, Karim Babin, Nabil Sawalha, Yousef Shweihat
Senaryo: Denis Villeneuve, Valérie Beaugrand-champagne, Wajdi Mouawad
Yapımcı: Milena Poylo, Stephen Traynor, Anthony Doncque, Kim Mccraw, Luc Déry, Gilles Sacuto
Görüntü Yönetmeni: André Turpin
Müzik: Grégoire Hetzel
Süre: 2 saat 10 dk
Gösterim Tarihi: 29 Nisan 2011 (Türkiye)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)